Konya Büyükşehir Belediyesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), İl Müftülüğü ve YECDER tarafından düzenlenen “Cami ve Cemaatin İnşa ve İhyası” konulu 6. Ulusal Din Görevlileri Sempozyumu Konya Mevlana Kültür Merkezi’nde yapıldı. Sempozyumun açılışında ilk olarak Yunus Emre Camii Külliyesi Eğitim ve Kültür Derneği (YECDER) Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Yılmaz konuştu. Gökhan Yılmaz, konuşmasında cami derneklerinin ülkemizde önemli işlevi olduğunu dile getirerek, YECDER’in genellikle eğitim öğretim ve sosyal faaliyetler ile ilgili çalışmalar yaptığını anlattı. Sempozyum düzenleme düşüncesinin, yapılan çalışmaların hem olgunluğa erişmesi, hem de yeni başlayanlar için örnek alınması isteğinden kaynaklandığını belirtti. YECDER Başkanı Gökhan Yılmaz, konuşmasında yaz Kur’an kurslarına önem verdiklerini belirterek pet çok vatandaşın hayatını bu kurslarda elde ettiği bilgilerle ikame ettirdiği ifade etti.
NEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, din görevlilerinin kendilerini sadece namaz memuru olarak görmemeleri; halkın her türlü konuyu kendilerine gönül rahatlığı ile açtığı, dini bir danışman gibi görmeleri gerektiğini söyledi.
İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar, İslam toplumunun ve şehirlerin hep camii merkezli kurulduğunu belirterek, “Kültürümüzde camiler insanı kuran, yaşatan, manevi olarak bir terapi merkezidir. O kubbe altına gelen herkes bir değişim, gelişim, dönüşüm süreci yaşamalıdır. Onun için cemaatin inşası ve ihyası son derece önemlidir” diye konuştu. İl Müftüsü Ali Akpınar, insanın bir arada yaşamak zorunda olan sosyal bir varlık olduğunu ifade ederek, “Yeryüzünün ilk mabedi Hz. Âdem tarafından inşa edilmiştir. Âdem var ise mabet var. İslam cemaati kişisel menfaat ve çıkarlar için bir araya gelmez, Allah rızası için ve tek bir amaç için bir araya gelir. Bu birleşme cami merkezlidir. Cami bizim mimarimizde gök kubbe şeklindedir. Herkesi şemsiye gibi içerisine alır. Manevi bir terapi merkezidir. Camilerin altına giren herkes gelişim ve dönüşüm yaşamalıdır. Pek çok cami yapma ve yaşatma dernekler kuruluyor. Camileri yapıyoruz fakat yaşatabiliyor muyuz? Bize atanmış değil adanmış imamlar lazım.” şeklinde konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, camii görevlilerinin kendilerini geliştirmesi, yenilemesi, etrafındaki insan kaynaklarından yararlanması gerektiğini belirterek, camilerde ortak akıl çalışmasının, alan okumalarının ve bir danışma kurulunun olmasının önemine dikkat çekti. Nazif Yılmaz, “Milletimiz camileri yaptırmak için çaba sarf ediyor ama biz halkın, cemaatin ihyası için gerekli çalışmayı yapabiliyor muyuz, bunu sorgulamamız lazım” dedi. Vatandaşları cami denildiği zaman tüm imkanlarını sarf ettiğinin altını çizen Yılmaz şöyle konuştu: “İmamlarımızın cami cemaatinin ihyası için yapabileceği çok şey bulunuyor. Birinci öncelikle bir din görevlisi kendini geliştirmelidir ve yenilemelidir. İkinci olarak imam-hatiplerimiz çevresindeki insan kitlesinden faydalanmalıdır, bu kitleyi harekete geçirmelidir. Üçüncü olarak ortak akıl çalışması yapılmalı, din görevlilerimiz bir araya gelerek istişarelerde bulunmalıdır. Dördüncü madde ise imamlarımız mutlaka sosyoloji, psikoloji ve pedagoji kitapları okumalıdır. İmalarımız eğer bu kitapları okumuyorsa yine nesle hitap edemezler. Camilerde maalesef yaşlı kesime hitap ediyoruz. Çocukların cıvıl cıvıl olmadığı bir mescit olmaz. Camilere çocuk kitaplığı kurulmalı oyun alanları ve çeşitli faaliyetler yapılmalıdır.” dedi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de caminin şehrin yapılaşmasını, kaderini ve insanların bakış açısını etkilediğini vurgulayarak, “Bazen bir cami bir şehrin fatihi haline de gelebilir. Bu konuda Selimiye Camii örnektir” dedi.
Cami ve çevresinin aynı zamanda bir şehir ve kültür olduğunu kaydeden Başkan Akyürek, buraların toplumsal huzura ve insanların mutluluğuna katkı yaptığını dile getirdi.
Konuşmaların ardından sempozyumun açılış paneline geçildi. NEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş’ın oturum başkanlığını yaptığı panelde “Yerel Yönetimlerin Halka Açılışı” başlıklı bir konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, hükümetin yaptığı yeni düzenlemelerin ardından belediye olarak şu anda çok sayıda camide çevre düzenlemesi, tamirat ve bakım çalışması yaptıklarını söyledi. Konya’da 17 camide restorasyon çalışması yaptıklarını kaydeden Başkan Akyürek, tarihi camilerin ihyası konusuna özel önem verdiklerini hatırlattı. Camiye gelen insanların istifade edeceği maneviyat ortamını oluşturmanın son derece önemli olduğunu belirten Başkan Akyürek, cami imamlarının günümüzü doğru okuyarak farklı bir eğitim modeliyle gençlere yaklaşması gerektiğine dikkat çekti.
Sempozyumun panel bölümünde Prof. Dr. Ömer DUMLU, Din Görevlisinin Duruş ve Tavrı, Prof. Dr. H. Mehmet SOYSALDI, Birlik Ve Bütünlüğümüzün Sağlanmasında Camilerin Rolü ve Önemi, Prof.Dr. Zülfikar DURMUŞ, İlahiyat Fakültesi Hocalarının Cemaatin İhyasında Öncü Rolü konularında bildirilerini sundular.
Panelin ardından iki ayrı salonda oturumlara geçilerek, cumartesi ve Pazar günlerinde toplam 9 oturumda 42 tebliğci sunum gerçekleştirdi. Din Görevlilerinin İhyası, Camii Merkezli Çocuk Eğitimi, Camii ve Gençlik, Camii Merkezli Din Eğitimi, Din Hizmetlerinde Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Camii ve Kadın, Din Hizmetlerinde Kurumlar Arası Dayanışma, Örnek Camiler ve Uygulamaları adlı oturumlarla zengin içerikli bir sempozyum gerçekleştirilmiş oldu.
Oturumlarda oturum başkanlığı yapmış olan hocalar ile, Yunus Emre Camii İmam Hatibi Mehmet Keskin’in katıldığı ve İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar’ın yönetmiş olduğu Değerlendirme Oturumu ile sempozyum sona erdi. Bu bölümde Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ, Prof. Dr. Mehmet Zeki AYDIN, Prof. Dr. İbrahim COŞKUN, Prof. Dr. Süleyman Toprak, Prof. Dr. Halit ÇALIŞ, Prof. Dr. Seyit BAHÇIVAN, Yrd. Doç. Dr. Ali ÇİFTÇİ ve Sempozyumun düzenlenmesi ve organizesinde önemli bir konuma sahip olan Yunus Emre Camii İmam Hatibi Mehmet Keskin, değerlendirmelerde bulunarak, sempozyumun son derece yararlı olduğunu, cami ve cemaatinin inşa ve ihyası konusuna birçok açıdan çözümler ortaya konulduğunu ifade ettiler. Son konuşmacı Mehmet Keskin, cami merkezli bir hayat ve hayat merkezli bir cami ile toplumun değişim ve dönüşümünün mümkün olabileceğini, imam hatipler ve diğer görevlilerin sırtlarında büyük bir yük taşıdıklarını ifade etti ve sempozyuma katkısı olan herkese teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.
Sempozyum programı, toplu fotoğraf çekiminin ardından öğle yemeği sonrası yapılan panoramik şehir turu ile sona erdi.
